Körler Ülkesindeki Kral
Dünya üzerinde yaptığımız işi aynı değerde yapabilecek ve bizim yerimizi alabilecek kaç kişi bulunuyor? Ya da yaptığımız işi ne kadar benzersiz bir biçimde yapabiliyoruz? Eğer yerimizi alabilecek ve işimizi bizim kadar iyi yapabilecek kişilerin fazla olduğunu düşünüyorsak, o işin sonunda aldığımız ödüller de onun kadar sınırlı olmaktadır. Yaptığımız işi eşsiz kılmak ve en iyisi için uğraşmak elbette çok önemlidir. Bunun yanında, eşsiz ve az seçilen bir yolda ısrar etmek de onun kadar gereklidir.
Yaşam merdivenin sağlam olması kadar, doğru bir duvara dayanmış olması da önemlidir. Merdivene tırmandıktan sonra onun yanlış bir duvara dayalı olduğunu anlamak çok acı gelebilir insana. Çoğumuz eşsiz ve sağlam merdivenler yapmak için çabalarız yaşamımız boyunca. Ancak yukarıdan manzarayı seyretmek, ellerindeki merdiven vasat dahi olsa doğru duvara tırmanma cesaretini gösterenlerin ödülü olacaktır.
Bir ağaçkakanın yiyeceğine ulaşması, doğru ağaca doğru sayıda darbe vurmasıyla mümkündür. Eğer her ağaca birkaç kere vurmuş olsaydı sonuç alması mümkün olamazdı. Onun eşsiz özelliği de, gözlerinin keskinliği veya pençelerinin güçlü olması değil, gagasını sert ve hızlı bir şekilde vurabilmesidir. Ağaçkakan kendi doğasına sadık kalarak sonuca ulaşır, tıpkı bizlerin de yapması gerektiği gibi.
Kendimizi daha yakından tanıyabilmek ve hangi özelliğimizin çevrenin gereksinimleriyle eşleştiğini fark edebilmek çok önemlidir. Bu, çift yönlü bir farkındalık sürecini gerektirir. Hem içsel bir farkındalık hem de çevremize yönelik dışsal bir farkındalık sürecini.
İçimizdeki eşsiz olan özelliği ortaya çıkarmak ve doğru yönde gelişmesinde ısrarcı olmak önemlidir. Körler ülkesindeki tek gözlü kral gibi, sahip olunan ve zayıflık olarak görülen özelliklerin bile değerli olduğu yerler vardır dünya üzerinde. Bunu görmek için tek gözlü olmak dahi yeterlidir.